(Balığımın yarısı mavi yarısı siyah renkte. Telefonla resmini çekerken makinenin flashından mavi renkli olan kısımları parladı. Çok havalı! B-) )
Bugün çarşıda bir kaç işim vardı. Onlar için Isparta'nın güzel mütevazi sokaklarında dolaştım. Bir iş hanına ingilizce kitap almak için girdim. İş hanının en alt kattında boylu boyunca uzanan bir Evcil Hayvan Dükkanı dikkatimi çekti. İçerisi rengarenkti. Cıvıl cıvıl kış seslerine diğer evcil hayvanların sesleri eşlik ediyordu. Şöyle bir bakayım neler varmış derken içlerinden birine ilk görüşte aşık oldum.
Normalde evcil hayvan beslenmesine karşıyımdır. Çünkü her zaman hayvanların özgür bırakılmasından yana olmuşumdur. Bir kuşu kafesine kapatıp ona "Cici Kuş" demeyi öğretmek bize zevk verebilir fakat bu yapılan her zaman onlara işkence çektirmek olmuştur. Nedense şu ufak balıkçıkları görünce aynı şeyi düşünemez oldum. "Balık dediğin özgürlüğü ne bilsin. Beş saniye sonra unutur" diye bencilce cümleler kurdum. Aklım beynimden uçtu ve bir tanesini kapıverdim. Sanırım biraz da yalnızlığımı gidermek istedim. Merak etmeyin! Onun nasıl ortamlarda yaşadığını öğrenip kısa zaman sonra özgürlüğüne kavuşturacağım, onu salıvereceğim. Ama şimdi o benim yeni oda arkadaşım.
O bir Beta Balığı. İsmini henüz düşünmedim. İsim öneriniz varsa lütfen söyleyin.
Sevgiler...
isim konusunda pek iyi değilimdir. ama o küçücük halleriyle insanın hayatında ne kadar büyük yer kapladıklarını çok iyi bilirim..
YanıtlaSilÇok doğru. Aramızda yeni bir dostluk başladı bakalım hayırlısı. :)
Sil